ABD Tarifeleri Çin Ekonomisini Nasıl Değiştiriyor?
2025 yılına gelindiğinde Çin ekonomisi, ABD'nin uyguladığı tarifelerdeki belirsizliklerden fazlasıyla etkileniyor. Yıl başında J.P. Morgan Global Research, Çin’in yıllık büyüme tahminini önce 4,1% olarak açıkladı. Ancak beklenmeyen geçici tarife indirimleri geldi ve bu tahmin kısa sürede Çin ekonomisi için 4,8% seviyesine yükseltildi. Kurda yaşanan değer kaybı baskısı azaldı, hükümet de ek teşvik adımları planlamaktan şimdilik vazgeçti. Mali piyasaların dengelenmesiyle hem para politikasında 30 baz puanlık faiz indirimi hem de zorunlu karşılıklarda 100 baz puanlık gevşeme mümkün olabildi.
Ancak iş sadece verilerle bitmiyor. ABD'nin koyduğu asıl %10'luk tarife, pek çok Çin malı için hâlâ yürürlükte. Yani, kısa bir rahatlamaya rağmen, Çin ekonomisinin üstünde ciddi bir baskı oluşmaya devam ediyor.

Sektörler ve İşsizlik Üzerine Etkiler
Tarife belirsizliğinin en çok vurduğu alanların başında imalat geliyor. Yıllık bazda imalat küçük bir artış gösterdi; büyüme oranı %1,5’de kaldı. Ama bu durum başka sektörleri olumsuz etkiliyor. Özellikle inşaat ve tarımda daralma göze çarpıyor – inşaatta %3,1 ve tarımda %1,1’lik düşüşler yaşandı. Bu tablo, ekonomide bir yerde rahatlama sağlanırken başka sektörleri zora sokuyor.
İşgücü piyasası da alarm veriyor. Yıl sonuna kadar işsizlik %0,4 arttı ve 456 bin kişi işinden oldu. Hani şu "her yıl Çin daha fazla istihdam yaratıyor" algısı var ya, bu sefer işler tersine döndü. İmalat faklı yollar ararken tarım ve inşaatta iş bulmak zorlaştı.
Enflasyon cephesinde işler daha da sıkıntılı. Özellikle giyim ve ayakkabı gibi ürünlerde fiyatlar kısa sürede %14-15 arttı. Uzun vadede bu oran %16-19 bandına kadar çıkabiliyor. Maaş zamları enflasyonun gerisinde kalınca, hane bütçeleri zorlanıyor.
Şirketler ise ayakta kalabilmek için tedbirler alıyor. Üreticilerin %50’den fazlası tedarik zincirlerini çeşitlendirmeye başladı. CFO’ların üçte biri, tarifelerin firmaları için en büyük problemlerden biri olduğunu söylüyor. Yani, sırf kağıt üstünde değil, gündelik iş planlarında da tarife riski belirleyici hale geldi.
Bazı ülkeler ABD ile masada yol alırken (mesela İngiltere, bazı mallar için gümrüksüz kota hakkı sağladı), Çin için tablo bu kadar parlak değil. Avrupa Birliği'ne kıyasla ABD ile masada eli zayıf kalan Çin’in ticari kozları azaldı.
Büyük resme bakınca, tarife dalgalanmaları ve karşılıklı misillemeler ekonomiyi soğutarak büyüme ivmesini yavaşlatıyor. En kötümser senaryoda, önümüzdeki yıl ortasına kadar işsizlik oranı %4,7’ye yükselebilir. Ekonominin yönünü belirleyecek olan en önemli unsur ise, ABD ile yapılacak müzakerelerin nasıl sonuçlanacağı.