Ekrem İmamoğlu’na Silivri’de 'Hakaret' ve 'Tehdit'ten Hapis Cezası
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için Silivri Cezaevi kampüsünde sabırsızlık hâkimdi. Saatlerce süren duruşmada, CHP'nin önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi için de ismi öne çıkan İmamoğlu, yine tartışma yaratan bir davayla karşı karşıya kaldı. Asıl gündem ise, mahkeme salonunu dolduran gazeteci ve avukat sayısını aşan, sosyal medyada esen adalet rüzgârıydı.
İddianameye göre, İmamoğlu hakkında iki ayrı suçtan toplamda 7 yıl 4 aya kadar hapisle yargılanıyordu. Suçlamalardan ilki, kamuoyunda sıkça gündeme gelen 'terörle mücadelede görev alanları hedef göstermek' idi. Ancak duruşmanın sonunda mahkeme bu suçlamadan beraat verdi. Kararın gerekçesinde, 'hedef gösterme' amacı taşındığına dair somut delile ulaşılamadığı belirtildi.
Diğer suçlamalarda ise işler değişti. Mahkeme, İmamoğlu'na ‘kamu görevlisine alenen hakaret’ten 1 yıl 5 ay ve ‘tehdit’ten 2 ay 15 gün hapis verdi. Hapis cezaları düşük görünebilir fakat Türkiye’de asıl mesele, cezaya eklenen siyaset yasağı oldu. Türk Ceza Kanunu 53. maddesi uyarınca mahkeme, kamu haklarını kullanmaktan men kararıyla İmamoğlu'na siyaset yasağı getirdi. Yani karar kesinleşirse, İmamoğlu’nun siyasi hayatı tehlikede.

CHP’den 'Yargı Operasyonu' Tepkisi ve Tartışmalar
İmamoğlu savunmasını yaparken hiç geri durmadı: “Beni tehdit ettiler ancak ben korkmuyorum. Dört kez sandıkta kazandım, beşinci defa da kazanacağım.” Bu sözler, mahkeme salonunda dakikalarca konuşuldu. Duruşmanın ardından CHP yönetiminden hızla açıklama geldi. Partinin önde gelen isimleri, kararın 'organize bir yargı operasyonu' olduğunu öne sürdü. Sadece dikkat çeken açıklamalarla kalmadılar; aynı zamanda duruşmanın savcısı Akın Gürlek hakkında Hâkimler ve Savcılar Kurulu'na (HSK) resmi şikayette bulundular.
Bu dava, Türkiye’de adalet, siyaset ve toplumsal kutuplaşmanın ekseninde nereye evirileceğine dair yeni tartışmaları başlattı. Kimisi İmamoğlu’nu mağduriyet üzerinden güçleniyor diye yorumluyor; kimisi siyasi atmosferde yeni bir kırılma eşiğinden bahsediyor. Şu bir gerçek ki, verilen hapis cezası ve siyaset yasağı kararı, sadece İmamoğlu’nun değil, siyasi ortamın da nabzını yükseltti.
İstanbul’daki CHP teşkilatları ve birçok sivil toplum kuruluşu karardan sonra açıklama yaparak, hem hukuki süreci hem de siyasi etkileri yakın takibe aldı. Kamuoyunda ise 'siyasi linç' ve 'yargının siyasete alet edilmesi' tartışmaları hız kesmeden sürüyor.