G7 Zirvesinde Japonya-ABD Ticaret Tartışmaları Alevlendi
Kanada’da düzenlenen G7 Zirvesi, beklenenden çok daha gergin bir havada geçti. Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba, dünya ticaret düzeninin korunmasının önemine vurgu yaptı. Ancak ABD Başkanı Donald Trump’ın sürpriz bir şekilde 1 Ağustos 2025’ten itibaren tüm Japonya’dan ithal edilen ürünlere %25 oranında gümrük tarifesi uygulama kararı, Tokyo tarafında krizi tırmandırdı.
Trump’ın açıklamaları oldukça sertti. Japonya’yı sık sık “fazla inatçı” ve “şımarık” olarak yaftaladı; ABD’ye daha fazla taviz vermesini beklediğini açıkça ifade etti. Japonya ise başta Akazawa olmak üzere üst düzey müzakerecileriyle masada kalsa da, seçim atmosferinin verdiği baskı ile geri adım atmadı. Ishiba, ülkesi için kritik konularda asla pazarlığa yanaşmayacaklarının altını çizdi.

Seçimler ve Ulusal Çıkarlar İki Ülkeyi Kilitledi
Görüşmelerde kritik eşik bir türlü aşılamadı. Özellikle üst meclis seçimlerinin Japonya’da yaklaşması, Ishiba’ya manevra alanı bırakmıyor. Japonya’nın tarımsal ve teknolojik stratejik çıkarlarından ödün vermek istememesi, ABD’nin de sanayi ve otomotiv sektörlerini hedefleyen tarife ve kota taleplerine karşılık bulmasını zorlaştırdı.
Bu açmazın başında sadece iki liderin ısrarı yok. Aynı zamanda iki ülkenin ekonomilerinde ciddi rekabet söz konusu. Japonya, Çin’in ardından ABD için en büyük ticaret ortaklarından biri ve özellikle otomobil, elektronik ve hassas makine ithalatında ABD pazarında baskın oyunculardan biri. Washington ise ithalat dengesizliğinden ve yerli üreticilerin zarar görmesinden endişe ediyor.
- Japonya, ABD ile çıkar çatışmasında seçim kartını masaya koydu.
- ABD, ticari dengesizlik nedeniyle %25 genel ithalat vergisiyle tehdit etti.
- Görüşmelerde istikrar sağlanamazken, taraflar karşılıklı suçlamalarla masadan kalktı.
Zirvenin arka planında ise G7 ülkeleri arasında benzer fikir ayrılıkları yaşanıyordu. Trump, Rusya’nın toplantılardan dışlanmasını da eleştiriyor ve ikili ilişkilerde “kazan-kazan” mantığını değil, ‘kazanan hepsini alır’ yaklaşımını öne çıkarıyordu. Oysa Japonya ve AB, daha fazla işbirliği ve çok taraflılık vurgusu yapıyordu.
Japonya’nın diğer ülkelerle yürüttüğü görüşmelerde ise ABD kadar sert ve sancılı süreçler izlenmiyor. İngiltere ve Avrupa Birliği ile olan ticaret temaslarında bazı ilerlemeler kaydedilse de, asıl büyük kriz ABD ile. Bu da Japonya’yı hem kendi halkının çıkarları, hem de küresel pazarlar açısından zorlu bir dönemece sokuyor.
Bu süreçte iki ülke arasındaki son resmi temas 23 Temmuz 2025’te gerçekleşti. Yeni bir hamle olur mu, yoksa taraflar kriz modunu bir süre daha sürdürecek mi, şimdilik muamma. Kesin olan şu: G7 zirvesindeki Japonya-ABD restleşmesi, küresel ticaret dengelerini sarsacak türden bir başlık olarak gündemi meşgul etmeye devam edecek.