TMO Keşan LİDAŞ’ta alım sorunu yok: 89 bin tonluk kapasite randevuyla işliyor

TMO Keşan LİDAŞ’ta alım sorunu yok: 89 bin tonluk kapasite randevuyla işliyor

TMO Keşan LİDAŞ’ta alım sorunu yok: 89 bin tonluk kapasite randevuyla işliyor

Keşan’da 89 bin tonluk düğüm noktası: Alım sorunu yok, sistem tıkır tıkır

Hasat döneminde en çok duyulan iki kelime belli: sıra ve bekleyiş. Keşan’daki TMO-TOBB LİDAŞ tesisinde tablo bu yıl farklı. TMO Edirne Müdürü İbrahim Duman, 28 Mayıs 2024’te yaptığı denetimin ardından, “alımda sorun yok” mesajını açık verdi. Bölgenin 89 bin ton kapasiteli merkezi, buğday girişini randevuyla yönetiyor; sabah erken saatlerde başlayan teslimatlar, laboratuvar analizleri ve kantar akışıyla gün boyu kesintisiz sürüyor.

TMO ile TOBB ortaklığıyla kurulan TMO-TOBB Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk AŞ, Türkiye’de bu alandaki ilk örneklerden biri. Keşan şubesi, Edirne ve çevresinde hasadın ritmini belirleyen tesis konumunda. Duman’ın ziyareti, sadece saha denetimi değil; kapasite planlaması, alım kriterleri ve üreticinin teslim sürecindeki deneyimi açısından da önem taşıyor.

Geçen yılki kontrollerin ardından bu sezon için de randevu ekranı 18 Haziran 2025’te açıldı. Uygulama basit: Çiftçi randevusunu alıyor, ürünü randevu saatinde getiriyor, numune alınıyor, kalite parametreleri (nem, hektolitre, protein gibi) ölçülüyor ve uygunluk çıkarsa kabul işlemi tamamlanıyor. Bu adımların her biri, sahada oluşan kuyrukları kısaltan ve tedarik zincirini düzene sokan mekanizmalar.

Keşan tesisi, Türkiye çapında sekiz şubesi bulunan yapı içinde öne çıkıyor. Yalnızca kapasitesiyle değil, lojistik konumuyla da kritik: Trakya’nın ana yollarına yakınlık, hasat pik döneminde nakliye dalgalarını daha kolay yönetmeyi sağlıyor. Tesis, önceki aylarda siyasetten ve iş dünyasından konuklar da ağırladı; AK Parti ilçe yöneticileri ile Keşan Ticaret ve Sanayi Odası temsilcilerinin ziyaretleri, sahadaki koordinasyonun görünür hale gelmesini sağladı.

Duman’ın “alımda sorun yok” vurgusu, iki başlıkta anlam kazanıyor: Birincisi, depolama kapasitesinin planlı kullanımı. İkincisi, alım ve analiz süreçlerinin net kurallarla yürütülmesi. Üretici için kritik mesaj şu: Randevu sistemine uyarak, ürününü standartlara uygun hazırlayan çiftçi, kabul ve depolamada beklemediği bir sürprizle karşılaşmıyor.

Çiftçi için tablo: Randevu, analiz, ELÜS ve nakit akışı

Çiftçi için tablo: Randevu, analiz, ELÜS ve nakit akışı

Keşan’daki işleyiş, üreticinin hem zamandan hem de maliyetten tasarruf etmesini hedefliyor. Lisanslı depoda kabul gören ürün için elektronik ürün senedi (ELÜS) oluşturuluyor. Bu senet, stokunuzu kağıt üzerinde değil, dijital ve güvenli bir enstrüman olarak tutuyor. ELÜS, nakit akışı yönetiminde elinizi rahatlatıyor; ürününüz depoda dururken siz finansmana erişebiliyor, satış zamanlamasını piyasa şartlarına göre ayarlayabiliyorsunuz.

  • Randevu ve sıra yönetimi: Yoğunluk günleri öngörülüyor, saatlik dilimler ile kantar önü gereksiz kalabalık olmadan akıyor.
  • Kalite analizi: Nem, hektolitre ve sınıflandırma net. Ürün uygunluk aldığında süreç hızlanıyor; uygun olmayan ürün için çiftçi neyi düzeltmesi gerektiğini görüyor.
  • ELÜS ile esneklik: Depolama süresince ürününüzü fiziksel olarak çekmek zorunda değilsiniz; elektronik senet üzerinden işlem yapabiliyorsunuz.
  • Finansmana erişim: Bankalar, ELÜS’ü teminat olarak kabul edebiliyor. Bu da hasattan satışa kadar geçen sürede nefes aldırıyor.

Hasatta en sık yapılan hata, ürünü yeterli kurutma ve temizleme olmadan sahaya getirmek. Nem yüksek çıktığında ya kabul zorlaşıyor ya da sınıf düşüyor; bu da üreticinin gelirini etkiliyor. Tesise gelmeden önce basit bir nem ölçer kullanmak veya kooperatifte bir ön analiz yaptırmak fark yaratıyor. Aynı şekilde, taş-toprak ayrıştırması ve boş tane temizliği, sınıfı ve fiyatı doğrudan etkileyen başlıklar.

TMO-TOBB ortaklığı, sahadaki bu teknik kurguya kurumsal bir çerçeve getiriyor. Kamu-özel işbirliği modeli sayesinde depolama yatırımları tek bir sezona sıkışmıyor; tesisler yıl boyu bakım, kalibrasyon ve kapasite yönetimi yapabiliyor. Bu da hasat geldiğinde “hazırız” demeyi mümkün kılıyor. Duman’ın sahadaki denetimi bu nedenle sembolik değil, operasyonel bir güvence.

Büyük resimde, lisanslı depoculuk Türkiye’nin tarımsal ürün piyasasında oynaklığı azaltan bir sigorta işlevi görüyor. Ürün, hasatla birlikte pazara bir anda yığılmak yerine depoda dengeli biçimde bekliyor; üretici fiyata sıkışmadan satış zamanını seçiyor. Depo imkânı, aynı zamanda kalite kayıplarını da sınırlıyor; doğru ısı ve nem yönetimi, fireyi azaltıyor.

Keşan gibi kapasite merkezlerinin bir başka etkisi de lojistik maliyetlerinin öngörülebilir hale gelmesi. Kamyon akışı randevu planıyla eşleştiğinde, yükleme/boşaltma süreleri kısalıyor. Bu sadece çiftçi için değil, nakliyeci için de tasarruf demek. Bölgesel ticaret yapısı içinde, depolama ve kantar süreçlerinin düzenli işlemesi yereldeki un sanayi, yem sanayi ve tüccar için de daha net bir planlama imkânı yaratıyor.

Sahadan gelen geri bildirimler, randevu sisteminin erken saat dilimlerinde en verimli çalıştığına işaret ediyor. Güne erken başlayan teslimatlar, öğleye kadar yoğunluğu eritiyor; öğleden sonra laboratuvar ve depolama ekibi dosya kapatma, raporlama ve kalibrasyonlara daha fazla zaman ayırabiliyor. Bu ritim, tesiste hatayı azaltan ve günlük kapasiteyi artıran bir alışkanlık haline gelmiş durumda.

Resmî ziyaretlerin artması, tesisin gündemini de diri tutuyor. Siyaset ve iş dünyasının sahaya inmesi, üreticinin sorusunu yerinde duymayı sağlıyor: “Teslim sürem ne kadar?”, “Ödemeler hangi takvimde?”, “ELÜS’ü nasıl kullanacağım?” Bu soruların net cevap bulduğu yerde güven artıyor; güven arttıkça da sahadaki yoğunluk paniğe dönüşmeden yönetiliyor.

Bugün için Keşan’daki başlık net: Kapasite hazır, iş akışı belli, alımda aksamaya yol açacak bir tablo yok. Üretici tarafında ise iki kritik görev öne çıkıyor: Randevuyu zamanında almak ve ürünü standartlara göre hazırlamak. TMO’nun sahadaki varlığı, LİDAŞ’ın altyapısı ve randevunun disiplini birleştiğinde, hasat sezonu daha az stresle, daha fazla öngörüyle ilerliyor.

Tüm Yorumlar