UEFA'ya TFF şikayeti: Kanichowsky'nin asker selamı soruşturma masasında

UEFA'ya TFF şikayeti: Kanichowsky'nin asker selamı soruşturma masasında

UEFA'ya TFF şikayeti: Kanichowsky'nin asker selamı soruşturma masasında

Bir gol sevinci, büyük dosya: TFF, Kanichowsky ve Maccabi Tel Aviv için disiplin talep etti

Bir gol sevinci bazen skordan daha uzun yaşar. 28 Kasım 2024’te, UEFA Avrupa Ligi grup maçında Debrecen’de (Macaristan) oynanan Beşiktaş–Maccabi Tel Aviv maçında tam olarak bu oldu. Maccabi Tel Aviv, güvenlik gerekçeleriyle tarafsız sahaya taşınan karşılaşmayı 3-1 kazandı. 23. dakikada ağları sarsan 27 yaşındaki orta saha Gavriel Kanichowsky’nin sevinci ise maçın önüne geçti: asker selamı eşliğinde hem İsrail bayrağı hem de kulüp bayrağı açtı.

Görüntüler saniyeler içinde dolaşıma girdi. Sosyal medyada binlerce yorumun konusu olan sevinç, tribün hassasiyetleriyle sporun siyasetle mesafesi tartışmasını yeniden açtı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) da hızlı davrandı ve bu jestin “siyasi içerik taşıdığı” gerekçesiyle dosyayı UEFA Kontrol, Etik ve Disiplin Kurulu’na taşıdı.

TFF’nin Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada sevinç, “siyasi, düşüncesiz ve mesaj verme amacı taşıyan” bir eylem olarak nitelendi. Başvuruda, oyuncunun yanı sıra kulübün de sorumlu tutulması istendi. Gerekçe net: Avrupa futbolunun disiplin talimatları, sahada ve tribünde siyasi-ideolojik mesajları yasaklıyor; kulüplere de ‘müteselsil sorumluluk’ yüklüyor.

Bu başvuru, yalnızca bir maçla sınırlı bir tartışma değil. 2024 yazında Merih Demiral’a Euro 2024’teki gol sevinci sonrası verilen iki maçlık ceza hâlâ zihinlerde taze. O karar, “siyasi mesaj” yorumunun sınırlarını ve emsal etkisini gündemde tutuyor. Şimdi dosya, yeni bir örnek üzerinden aynı tartışmayı büyütme potansiyeli taşıyor.

Karşılaşmanın Debrecen’e alınmış olması da ayrı bir bağlam yarattı. İsrail ekiplerinin bu sezon farklı müsabakalarda güvenlik nedeniyle tarafsız sahalarda oynaması, seyirci dinamiklerini ve maç çevresindeki mesajları daha da hassaslaştırıyor. Bu şartlarda atılan her adım, sahadan taşan bir anlam kazanıyor.

UEFA nasıl bakıyor, süreç nasıl işleyecek? Emsaller, kurallar ve olası yaptırımlar

UEFA nasıl bakıyor, süreç nasıl işleyecek? Emsaller, kurallar ve olası yaptırımlar

Disiplin süreci kağıt üzerinde basit: Görüntüler, raporlar, hakem ve temsilcilerin notları ve tarafların savunmaları toplanır; Etik ve Disiplin Müfettişleri ön inceleme yapar; ardından nihai kararı Kontrol, Etik ve Disiplin Kurulu verir. Duruşma yapılabilir; çoğu dosya yazılı deliller üzerinden sonuçlanır. Karara karşı UEFA Temyiz Kurulu’na gidilebilir; hâlâ itiraz varsa dosya sporun en üst yargı merciine, CAS’a taşınabilir.

Kurallar kısmında gri alan yok denecek kadar az. UEFA Disiplin Talimatı, sahada “spor etkinliğine uygun olmayan” mesajları —özellikle siyasi, ideolojik ve dini içerikleri— açıkça yasaklıyor. Bu sadece oyuncu için değil; pankart, işaret, bayrak ve jest için de geçerli. Kulüpler, oyuncularının ve taraftarlarının eylemlerinden kural olarak sorumlu kabul ediliyor.

Peki bu dosyada ne tartışılacak? Üç başlık öne çıkıyor:

  • Jestin niteliği: Asker selamı, politik bir mesaj olarak yorumlanabilir mi? UEFA emsallerinde, bağlam ve zamanlama kritik. Gol sevinci sırasında yapılan jestin, dönemin siyasi-askeri atmosferiyle bağlantısı kararın tonunu belirleyebiliyor.
  • Bayrak kullanımı: Ulusal veya siyasi anlam taşıyan bayrakların saha içinde kullanımı çoğu dosyada ‘mesaj iletme’ kategorisine giriyor. Burada iki bayrağın birden açılması, jestin “bilinçli ve planlı” olduğu argümanını güçlendirebilir.
  • Kulüp sorumluluğu: Oyuncu bireysel bir eylemde bulunsa da kulüp, disiplin hukukunda çoğu zaman ‘organizasyon ve kontrol’ başlığı altında sorumlu tutuluyor. Bu, para cezasından daha ağır sonuçlara uzanabilen bir hattı işaret ediyor.

Olası yaptırımlar geniş bir yelpazede. Karar “uyarı” veya “kınama” ile sınırlı kalabilir; para cezası ve oyuncu için maç menleri gündeme gelebilir. Kulübe dönük olarak para cezası en muhtemel adım, ama tekrar veya ağır ihlal yorumlarında kısmi tribün kapatma ya da benzeri düzenlemeler de talimatta yer alıyor. Her şey delillerin ağırlığına ve kurulun niyetine bağlı.

Burada en çok konuşulan başlık “emsal” dosyalar. Kısa bir hafıza tazeleme yapalım:

  • Euro 2024’te Merih Demiral’a, Avusturya maçındaki gol sevinci sonrası iki maç cezası verildi. Gerekçe, jestin politik anlam taşıdığı değerlendirmesiydi. Karar, Türkiye’de ve Avrupa’da uzun süre tartışıldı.
  • 2019’da A Milli Takım’ın Avrupa Şampiyonası elemelerinde bazı goller sonrası verdiği asker selamı için UEFA soruşturma açmış, dosyayı farklı ihlallerle birlikte değerlendirmişti. Tartışmanın merkezinde yine siyasi mesaj yasağı vardı.
  • Barcelona, Nou Camp’ta açılan ‘Estelada’ (Katalan bağımsızlık) bayrakları nedeniyle birkaç kez para cezası aldı. Kulübün “ifade özgürlüğü” savunması, talimatlardaki net yasağı aşmaya yetmedi.
  • Celtic, tribünlerde Filistin bayrakları nedeniyle para cezasına çarptırıldı. Kulüplerin, ‘tribün kontrolü’ başlığı altında sorumluluğu burada da işletildi.
  • 2014’te Sırbistan–Arnavutluk maçında sahaya indirilen politik içerikli drone bayrağı olayında iki federasyon da farklı kalemlerden ceza aldı. Mesajın politik niteliği tartışmanın merkezindeydi.

Bu örnekler şunu söylüyor: Kurul, semboller ve jestler üzerinden verilen mesajları, bağlamla birlikte okuyor. Aynı işaret, farklı ülkelerde ve farklı dönemlerde farklı ağırlıklara sahip olabiliyor. Tam da bu nedenle “çifte standart” tartışması kolay alevleniyor; taraflar kendi örneklerini ‘emsal’ göstererek karşılaştırma yapıyor.

TFF’nin başvurusunda iki ayrı talep öne çıkıyor: oyuncuya disiplin ve kulübe sorumluluk. Bu ikili talep, kurulun olası kararını da ikiye bölebilir. Oyuncu için kısa süreli men veya para cezası; kulüp için para cezası en olası senaryo olarak konuşuluyor. Fakat kurul, “mesajın ağırlığı” değerlendirmesinde daha ileri bir çizgi çizerse, şartlı cezalar veya tekrar halinde ağırlaşan yaptırımlar da masaya gelebilir.

Bu arada, Maccabi Tel Aviv’in savunmasında nasıl bir dil kullanacağı merak konusu. Muhtemel argümanlar şöyle şekillenebilir: “Sevinç spontane gelişti”, “Bayrak kulüp ve ülke sembolü, siyasi mesaj verme amacı yoktu”, “Jest nefret söylemi içermiyor.” Buna karşı TFF tarafı, jestin zamanlaması ve içeriğini, bölgesel koşulları ve görüntülerin yaygın etkisini öne çıkaracak. Kararın nerede dengeleneceğini kurulun risk iştahı belirleyecek.

UEFA’nın süreç yönetimine dair pratik bir detay: Böyle dosyalarda önce ‘açık soruşturma’ duyurusu gelmeyebilir. Kurul, delil toplayıp kulüpten ve oyuncudan savunma ister, sonra resmi karar açıklanır. Süreler değişken; kimi dosyalar birkaç haftada biterken, bazısı itirazlarla beraber ayları bulabiliyor.

Bu tartışmanın Türkiye boyutu da ayrı bir katman. Demiral kararının yarattığı kırgınlık, kamuoyunu “tutarlılık” arayışına itiyor. Taraftar gözünde soru net: Benzer eylemlerde benzer karar çıkar mı? Kurul, geçmiş dosyaları dengelerken iletişim dilinde de daha açıklayıcı bir çerçeve kurmak zorunda kalabilir.

Maçın teknik tarafıysa gölgede kaldı. Maccabi Tel Aviv’in 3-1’lik galibiyeti, grubun dengesi açısından önemliydi. Beşiktaş adına skor ve oyun planı kadar, maçın nerede oynandığı ve çevresindeki güvenlik başlığı da etkileyiciydi. Tarafsız saha, saha içiyle dışı arasındaki geçirgenliği artırdı; böylesi jestler tartışmayı daha görünür kıldı.

Sporda siyasi ifade meselesi yeni değil, ama her örnek sınırları yeniden çiziyor. Kurallar “sıfır tolerans” dese de pratikte bağlam ve yorum devreye giriyor. Tam burada hakem raporları, TV görüntüleri, fotoğraflar ve stat içi gözlemci notları kritik rol oynuyor. Bir jestin “siyasi” sayılıp sayılmayacağı çoğu kez bu delillerin nasıl okunduğuna bağlı.

Önümüzdeki adımlar özetle şöyle ilerleyecek:

  1. Kurul, olay görüntülerini ve raporları toplar; ön değerlendirme yapılır.
  2. Kulüp ve oyuncudan yazılı savunma talep edilir; gerekirse ek delil istenir.
  3. Etik ve Disiplin Müfettişleri, ihlal maddelerini ve olası yaptırım aralığını önerir.
  4. Kontrol, Etik ve Disiplin Kurulu karar verir; karar gerekçeli olarak taraflara iletilir.
  5. Taraflar karara itiraz ederse dosya Temyiz Kurulu’na; sonrasında CAS’a taşınabilir.

Bu süreçte kamuoyu baskısı, sosyal medyanın etkisi ve siyaset-diplomasi başlıkları kaçınılmaz olarak dosyanın etrafında gezinecek. Fakat kurul, yazılı talimatlar ve emsaller üzerinden ilerler; açıklama metinlerinde de bu çerçeveyi vurgular.

Bir not daha: Futbolcu jestleri yalnızca kişisel ifade sayılmıyor. Yayıncı kuruluşlar, kulüp medya ekipleri ve sosyal medya tekrarı, mesajın “erişim” etkisini büyütüyor. Disiplin kurulları, ‘etki alanı’ ve ‘kasıt’ değerlendirmesinde bu görünürlüğü de hesaba katıyor. Bu dosyada da görüntülerin saniyeler içinde küresel dolaşıma girmesi, kararın sertliğini etkileyebilecek değişkenlerden biri.

Toparlayalım: TFF, Kanichowsky’nin asker selamlı ve bayraklı gol sevinci için hem oyuncu hem kulüp düzeyinde soruşturma ve yaptırım talep ediyor. Emsaller, özellikle Demiral kararı, beklentiyi yukarı çekiyor. Maccabi Tel Aviv cephesinin savunması, jestin ‘siyasi’ sınırda olup olmadığına ilişkin tartıyı belirleyecek. Karar geldiğinde, sadece bu dosyayı değil, Avrupa futbolunda ifade özgürlüğü–siyasi mesaj dengesini de yeniden konuşacağız.

Tüm Yorumlar